Nihal Yuvacan

Top Menu

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • İletişim

Main Menu

  • Blog
  • Röportaj
    • Psikoloji
    • Yaşam
  • Fotoğraf Yazıları
  • Haberler
    • Kültür Sanat Haberleri
    • Psikoloji Haberleri
  • Kitaplar
    • Kitap Yorumları
    • Yeni Kitaplar
  • Fark Yaratanlar
  • Resimler
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • İletişim

logo

Header Banner

Nihal Yuvacan

  • Blog
    • Bir küçük yeni yıl dileği

      30/12/2024
      0
    • Zaman üzerine kendimle konuşmalar

      24/05/2024
      0
    • Acının etrafında büyümek

      24/02/2024
      0
    • İçtenlik üzerine

      16/06/2023
      0
    • Babama mektup

      19/04/2023
      0
    • Gözyaşlarımızın tadı aynı

      30/01/2023
      0
    • Bize

      24/08/2022
      0
    • Bulut ve annesi

      23/07/2022
      0
    • Biraz konuştuk

      28/10/2020
      0
  • Röportaj
    • Bir psikoloğun gözünden ‘Covid’li ruh hali ve toplum baskısı

      14/11/2020
      0
    • Koronavirüs döneminde psikolojimizi nasıl koruyabiliriz?

      13/08/2020
      0
    • 8 Mart felsefesi: Kadın doğulmaz, kadın olunur

      09/03/2020
      0
    • Uzman bakışıyla 'kariyer fırsatlarını yakalamak'

      23/01/2020
      0
    • Mutlu olacağınız mesleği seçtiren 40 sayfalık özel analiz!

      28/12/2019
      0
    • Çocuklar için faydalı kitaplar seçmenin püf noktaları!

      07/11/2019
      0
    • Kariyer yolunda siz hangi ayrımdasınız?

      09/08/2019
      0
    • Üniversite tercihimiz nasıl olursa bizi mutlu eder?

      21/07/2019
      0
    • Ölüm travması karşısında nasıl davranmalısınız?

      17/06/2019
      0
    • Psikoloji
    • Yaşam
  • Fotoğraf Yazıları
    • Bizi izleyen gökkuşağı

      12/03/2023
      0
    • Mutlu bir sağ çekiş

      27/01/2023
      0
    • Bahar

      20/04/2022
      0
    • Kız çocuğu

      11/10/2020
      0
    • İstediğin yerde durmak

      30/01/2020
      0
    • Gerçek sevgi

      28/11/2017
      0
    • Bir resim olsaydım

      27/11/2017
      0
    • Yüzleşmek

      24/11/2017
      0
    • Siyah deniz

      13/11/2017
      0
  • Haberler
    • Şişli’nin en büyük kitabevi açıldı, hissedarları ise sokak hayvanları!

      16/02/2020
      0
    • Hiperaktif ve üstün yetenekli çocukları neden karıştırıyoruz?

      28/12/2019
      0
    • Çocuğunuzda öğrenme güçlüğü ‘disleksi’ye işaret olabilir

      29/10/2019
      0
    • 4. Kadıköy Tiyatro Şenliği'nde hangi oyunlar var?

      11/10/2019
      0
    • Korku- Fantastik Film Festivali'ne hazır mısınız?

      10/10/2019
      0
    • Fotoğrafın öyküsünü ustasıyla yazma imkanı

      17/09/2019
      0
    • ‘Pink Floyd’ hayranları 24 Ağustos’ta Kadıköy’de

      21/08/2019
      0
    • Klasik müzikseverler ‘Bachçede Yaz Festivali’nde buluşacak

      20/08/2019
      0
    • ‘Bana Amy De’ Grand Pera'da sahneleniyor

      18/08/2019
      0
    • Kültür Sanat Haberleri
    • Psikoloji Haberleri
  • Kitaplar
    • Psikolojik İlk Yardım

      10/10/2020
      0
    • Ruhumuza iyi gelecek 2 psikolojik kitap

      05/03/2020
      0
    • Şefkat- Zorlayıcı duygu ve durumlarla yaşayabilme sanatı

      30/08/2019
      0
    • Kendiniz olmanızı engelleyen 5 yara

      22/08/2019
      0
    • Sanat, edebiyat ve bilimdeki ‘Kaos'

      27/07/2019
      0
    • Mutsuz beyaz yakalılardan ölümsüz aşklara edebiyat dizisi

      23/07/2019
      0
    • Bilime yolculuk: Neredeyse Her Şeyin Kökeni

      16/07/2019
      0
    • Düşmanlığın faydaları

      09/07/2019
      0
    • Basketbol devi Obradovic’in hayatı kitap oldu

      07/07/2019
      0
    • Kitap Yorumları
    • Yeni Kitaplar
  • Fark Yaratanlar
    • Üstün potansiyelli çocukları oyuna geri alan kaptanlar: ÜYÇAP

      28/12/2019
      0
    • Kalbi sağır olmayanlar engel tanımıyor

      07/08/2019
      0
    • Hayvanları sadece kitap alarak nasıl kurtarabilirsiniz?

      28/07/2019
      0
    • İstanbul Gönüllüleri Seferberliği

      03/07/2019
      0
  • Resimler
    • Green grass

      03/09/2020
      0
    • Aynı gökyüzünün altında

      31/12/2018
      0
    • Bekleyen kadınlar

      06/12/2018
      0
    • Zamanla dans

      13/04/2018
      0
    • Gürültülerin içinde

      13/01/2018
      0
    • Melekler

      08/11/2014
      0
    • Dalgalar

      14/09/2014
      0
    • Gölgeli kadın

      06/09/2014
      0
Blog Yazıları
Home›Blog Yazıları›Zaman üzerine kendimle konuşmalar

Zaman üzerine kendimle konuşmalar

By Nihal Yuvacan
24/05/2024
822
0
Share:

Hayat güçlü hafızası olan insanlar için, iyi ve kötü günlerin yıldönümleriyle dolu. Eğer tüm güzel anları ve tüm kalp kırıklıklarını tarihleriyle birlikte hatırlayabilen bir hafızaya sahipseniz, yaşam koca bir yıldönümü balonu. Üzerine eklediği yıllardan, ne kadar yol aldığından bağımsız.

Bazen bir tarih çok sevdiğiniz birinin doğumgünü ve aynı zamanda çok sevdiğiniz başka birinin ölüm yıldönümü. Hayat sanki bize kafa tutarak diyor ki, aynı anda iyi ve kötüyü pek bir maharetle içinizde taşıyabilen siz insanlar, işte aynı gün tek bir duyguya boğulmamayı da pekala öğrenebilirsiniz. Belki de o yüzden bazen acı hanenizin ilk kaydedildiği gün, taşındığınız yeni evde iyi ki buradayız diye perdeleri güneşe mutlulukla açtığınız o güne günün birinde usulca denk geliyor.

Yaşam bazen bütün tarihleri temize çekiyor.

Geçmeyecek sandığın karanlık günler geçiyor. Seni gözyaşınla ıslanmış yastığını çevirmeye bile mecal bırakmadan uykuya bırakan, kolunu kanadını kıran gecelerin aydınlığı gelmez sanırken sen; zaman, kalbinin dağılmış tüm odalarını sessiz sedasız temizleyip en güzel duvarına bir gün en güzel fotoğrafını asacağın güzel bir çerçeve bırakıyor.

Kalbimizin duvarları, belki hepimizin ilk kişisel sergisidir bu yüzden. Zamanın astırdığı, hiç çıkartamadığı ve bir anda yerinden indirttiği çerçevelerle dolu bir sergi.

Karanlığa anlattığımız masalları bir gün birileri duyup dinliyor. Ne gece aynı gece, ne gün aynı gün artık. Başının üzerinden ayrılmadığını düşündüğün o kara bulut, varsın gününe gölge eden insanların kalp karanlıklarına karışıp başka göklere uzasın bir gün. Bırak gökyüzün berrak ve boşalan çerçevelerin aydınlık gülümsemelerle dolu kalsın.

Çünkü gerçek değişmez.

Birileri kendini kandırmaya devam eder, birileri iyi hissetmek veya iyi olduğuna inanmak ve inandırmak için hem kendine, hem başkalarına yalanlar söyler. Kendi kötülükleriyle yüzleşmekten kaçan her kötü için bir diğeridir en kötü olan. Ama gerçek değişmez. Yastığına başını koyduğunda, diğer herkes ve her şey uyurken gerçek orada öylece durmaya devam eder.

Sadece bu nedenle, mutlu olmak her zaman en güzel cevap. Girmediğin tüm yarışların galibi, gizli öznesi, kalpte kazananı olarak kendi yolunda öylece, özgürce ve inanarak yürümenin huzurunu yaşamak, en güzel cevap.

İnsanın yetişkin olabilmesi zaman alıyor, bu biraz kendimizle, biraz yaşadıklarımızla ve yaşayamadıklarımızla ilgili. Güzel bir şey olabilmek, eser miktarda acı, zaman ve bekleyiş, emek, sorgulama, hırpalanma, suçlu arama, kendini suçlama veya gerektiğinde suçlamayı bırakmayı gerektiriyor. Ağlamanın bile anlamsızlığını, insan yeterince uzun ağladıktan sonra farketmez mi mesela? Bir insandan vazgeçme eşiğine, ona verilen bütün şanslar hunharca kötüye kullanıldığında gelinmez mi? Yeterince sorguladığında bir gün cevaplar kendiliğinden saklandıkları yerden çıkmaya başlar. Sorgulamayanlar da işte çocuk yetişkinler, yaşadığı şeyin sorumluluğunu alamayanlar, neden-sonuç ilişkisini kuramayanlar, hep bir başkasından çözüm bekleyenler, başkasının hayatına kendilerini dayamaya çalışanlar, yeterince kötü ve yeterince beyinsizler.

Peki, 10 saatinizi sıkıntılarla dolu bir yolculukta geçirdiniz diyelim. Otobüsünüz durdu bir yerlerde, hiç ilerleyemeden saatler geçirdiniz. Sonra yol açıldı, ilerlerken bu sefer kaza oldu, yaralananlar, hatta ölenler oldu. Yola düşe kalka devam ettiniz. Sonra belki yan koltuğunuzda oturanla anlaşamadınız, arkada oturana gıcık oldunuz, yerinizi değiştirdiniz. Bu sırada pencereden yansıyan güneşle avundunuz, yol üstü kahvaltıcılarında, verdiğiniz molalarda unuttuğunuz oldu yolun sıkıcılığını. Derken 11’inci saatte hep hayalini kurduğunuz o mükemmel yere ulaştınız. Vardığınız yerin güzelliği size ne hissettirir?

Yolun yorgunluğundan bunu tam anlamıyla farkedemez misiniz yoksa sonunda sadece güzelliğe odaklanarak ‘oh beee mi’ dersiniz? Ya da kaybettiğimiz saatleri zihninizde tutup, arada bir hayıflanır, keşke’lere mi girersiniz?

Hayat işte geçen saatlere ve belki de yıllara aldırmadan vardığı o yerin mükemmelliğini yaşayabilenler için akıyor. Kaybettiği saatlere ve yıllara takılıp duranlar, sırf bu yüzden bugününü, vardığı veya varacağı yeri göremeyenler mutsuz. Ve aslında vardığımız yerdeki o güzelliği tam da kaybettiğimiz o saatlere ve yıllara borçluyuz. O yolu geçebilme, yürüyebilme ve varabilme cesaretimize. Bazen o güzel yere ulaşabilmek için maalesef ki o kötü zamanı geçirmemiz gerektiğine.

İnsan ama işte böyle her zaman ermiş gibi gezemiyor. Ben de geçenlerde kendimi  “Keşke bugünkü şu mutluluğumu yıllar öncesinde ailem varken yaşayabilseydim. Çok iyi olduğumu onlar ölmeden önce gösterebilseydim onlara” diye düşünürken buldum. Boşa geçen, mutsuz zamanların, büyük kayıpların sonunda gelen mutluluk, fazlaca gecikmişti o an için. Ama konuştukça hep geldiğimiz nokta, belki de her şey, bizim onun kıymetini en çok anlayacağımız zamanda veya yaşadığımız ne ise ondan en çok şeyi öğreneceğimiz zamanda oluyor. Her şey, aslında olması gereken zamanda oluyor ve böylesinin daha güzel olduğunu insan ancak zaman geçtikçe anlayabiliyor.

Anlayabildiklerimize, gerçeklere ve kalplerimize astığımız gülen yüzlü çerçevelere…

 

 

 

 

 

Tagsçerçevekonuşmalarzaman
0
Shares
  • 0
  • +

Güncel

  • 30/12/2024

    Bir küçük yeni yıl dileği

  • 24/05/2024

    Zaman üzerine kendimle konuşmalar

  • 24/02/2024

    Acının etrafında büyümek

  • 16/06/2023

    İçtenlik üzerine

  • 19/04/2023

    Babama mektup

  • Recent

  • Popular

  • Bir küçük yeni yıl dileği

    By Nihal Yuvacan
    30/12/2024
  • Zaman üzerine kendimle konuşmalar

    By Nihal Yuvacan
    24/05/2024
  • Acının etrafında büyümek

    By Nihal Yuvacan
    24/02/2024
  • İçtenlik üzerine

    By Nihal Yuvacan
    16/06/2023
  • Babama mektup

    By Nihal Yuvacan
    19/04/2023
  • Bir küçük yeni yıl dileği

    By Nihal Yuvacan
    30/12/2024
  • Küçükken yıldız tutanlardan mısınız?

    By Nihal Yuvacan
    27/01/2013
  • Babam & hissettiklerim

    By Nihal Yuvacan
    27/01/2013
  • Kar tanesi gibi düşerken

    By Nihal Yuvacan
    07/02/2013
  • Varlıkta da, yoklukta da

    By Nihal Yuvacan
    07/03/2013

Arşivler

Bize Ulaşın

İletmek istediğiniz bütün içerikleri, soru ve yorumları aşağıdaki mail adresinden ulaştırabilirsiniz.

info@nihalyuvacan.com

Son Yazılar

  • Bir küçük yeni yıl dileği 30/12/2024
  • Zaman üzerine kendimle konuşmalar 24/05/2024
  • Acının etrafında büyümek 24/02/2024
  • İçtenlik üzerine 16/06/2023
  • Babama mektup 19/04/2023

Instagram

Follow us