Author: Nihal Yuvacan
-
Zaman üzerine kendimle konuşmalar
Hayat güçlü hafızası olan insanlar için, iyi ve kötü günlerin yıldönümleriyle dolu. Eğer tüm güzel anları ve tüm kalp kırıklıklarını tarihleriyle birlikte hatırlayabilen bir hafızaya sahipseniz, yaşam koca bir yıldönümü balonu. Üzerine eklediği yıllardan, ne kadar yol aldığından bağımsız. Bazen bir tarih çok sevdiğiniz birinin doğumgünü ve aynı zamanda çok sevdiğiniz başka birinin ölüm yıldönümü. ... -
Acının etrafında büyümek
Psikoterapist Lois Tolkin, bir makalesinde yasın zamanla azalacağına karşı çıkarak ‘acının etrafında büyüme modeli’nden bahsetmiş. “O değişmiyor, biz büyüyoruz” diyerek, ‘Zamanla her şey hafifler’ savının karşısında dik duran, ayakları yere basan, daha bir halden anlayan bu bakış, benim kalbime dokundu. Çünkü ne kadar zaman geçerse geçsin, bazı zamanlar hiçbir şey geride kalmamış gibi oluyor. Olaylardan ... -
İçtenlik üzerine
Okuyacağınız bu yazının hemen sonunda yer verdiğim satırlar, birbirine yabancı insanların aynı acıda nasıl buluşabildiklerini gösterdiği için çok değerli. Web sitemde bugüne kadar yazdıklarımın birilerine ulaşmasını, onların okuduklarında kendilerinden bir şeyler bulmalarını, birilerine ışık olmayı hep istedim ama en nihayetinde çok az kişiye ulaştıklarını düşündüğüm için, yazma hikayem, kendi içimi döktüğüm, tamamen kendi merak ettiğim ... -
Babama mektup
“Boşverin, biz kendimize bakalım” Babam bizi özellikle annemden sonra üzgün görmeye tahammül edemediği için çokça söylerdi bu cümleyi. Herhangi birinin yaptığı bir haksızlığı biraz anlatacak olalım, beklenen söz gelirdi: “Ne yaparsalar yapsınlar, biz kendi keyfimize bakalım” O günlerde anlayamazdım. Babamsa detaylarda hiç boğulmazdı. O öyle mi demiş, sonra onu mu yapmış. Daha anlattığım ilk olayda ... -
Bizi izleyen gökkuşağı
Göklerden ve gözlerimizden yeryüzüne düşen her bir damlada kimbilir biriken kaç karanlığın izi var? Biri bazen diğerine karışıp daha büyük bir damla olurken, kadrajımızdan sessizce izliyoruz hızla aşağıya düşüşlerini. Her birinin ömrü, ansızın açmaya mahkum olan güneşe bağlı. Kalbinizin camlarına ne kadar tutunmaya çalışırlarsa çalışsınlar, siz gerçeği kalbinizin en derininde biliyorsunuz: Kadrajda aslolan damlalar değil, ... -
Gözyaşlarımızın tadı aynı
“Evlen, çoluk çocuk sahibi ol, hayatını yaşa kızım!” Evet okurken beni güldürse de, iyi ki silmemişim. İyi niyeti hatırlamak için, böyle insanların varlığını hatırlamaya ihtiyaç duyuyorum. Zinnet Teyze, bana evle başedemediğim bir dönemde yardıma gelen biriydi. Annemi kaybettikten sonra uzun süre kendi evime uğramayınca, dönüşümde onu aramıştım. Şöyle bir an… Beraber dolapları yerleştiriyoruz, ben çay ... -
Mutlu bir sağ çekiş
Eric Fromm’a göre, çocuk sevgisi ve yetişkin sevgisi var. Çocuk sevgisi der ki, ‘seviyorum çünkü seviliyorum’, yetişkin sevgisi der ki ‘seviliyorum çünkü seviyorum’. Çocuk sevgisi der ki, ‘gereksinimim var o yüzden seviyorum’, olgun sevgi der ki, ‘seviyorum o yüzden gereksinimim var’. Bu sıralamadaki farklılık, sağlıklı bir sevgi mi yoksa bir ihtiyaç gidermeye dayalı bir sevgi ... -
Bize
Bu yazıyı okumaya başlamış herkesle, güzel bir bahçeye kurulmuş uzun bir masaya birer sandalye çekip yerleştiğimizi hayal ederek yazmaya başladım. Elimde kadehim, bir şeyler söylemek için ayağa kalktım şimdi. Bu resimde, aramızda olamayan annem, babam, Seço’nun babaannesi, Marcelo ve Dali’si, siz de hadi çekin birer sandalye… Çünkü yeni bir şehirde kurduğumuz bu yeni yaşamda nereye ... -
Bulut ve annesi
Annem yaşasaydı bugün 61’nci yaşına basmış ama muhtemelen 50’den 1 yaş fazla göstermeyen bir güzel kadın olacaktı. Göz kararı tarifler vermeye devam edecek, yeni çiçekler büyütecek, ne yaptığımı merak edecek, Kocaali’yi, bahçemizi ve Seçkin’i çok sevecekti. Yemek yaparken neden o kadar düşünceli olduğunu yetişkin bir kadın olarak anlıyorum şimdilerde. Düşünecek ne kadar çok şey varmış ... -
Bahar
Bugün 19 Nisan, babamın 2. ölüm yıldönümü. Arzu ile farklı yıllarda ama birbiri ardına günlerde kaybetmişiz babalarımızı, dün o özlem dolu bir paylaşımla babasını anarken, ben ‘Niye diye sorduğumuz ne çok soru var’ diye yazdım ona. Arzu şöyle cevap verdi: “Nisan babaların bahara karışma ayı mı ki acaba? İnceden bir değip geçti kalbime bu cümle. ...