Siyah deniz
Denizin rengi mavi değil de siyah olsaydı, ‘simsiyah’ bir bataklık gibi, yine eskisi gibi sever miydiniz?
Denize alıştığınız mavi rengini veren güneş kaybolsa bir gün, denizi gerçekte sadece deniz olduğu için sevemez misiniz? Sevdiğiniz renk gittiğinde, dalgasıyla, kokusu ve sesiyle hala kalbinizdeki deniz değil midir?
Ağaç yapraklarını döküp gölgesini üstünüzden çektiğinde, gövdesiyle, köküyle ve varlığıyla hala sevdiğiniz ağaç olmaz mı?
Neden insanlar için bunu asla beceremezsiniz?
Çünkü insan, ancak bencilliğinden arındığında ağacın kökünü, denizin kokusunu ve başka bir insanın ruhunu sevebilir. Geride kalan her şey uydurup inandığınız, inandırıldığınız hikayelerdir.
Yazar: Nihal Yuvacan