Kanatları olduğu halde suya düşerek olen sinek kafası diye bir şey var. Sinekleri intihara götüren 10 neden nedir örneğin? Belki salak değillerdir o kadar, bilmediğimiz bir nedenden ölmek istiyorlardır. Mesela sürekli pisliğe konmaktan daralmış olabilirler mi?

Bulutlar gökyüzünde asılı kaldıkları ve gıdım gıdım ilerlemek zorunda oldukları için bazen çok kızıp gürlüyor olabilirler. Her şimşek çakışında ‘Yeter ulan bu monotonluk’ diye bağırıp sonra muhattap bulamayınca ağlamaya başlıyorlardır belki, çok mu mantıksız?

Kuşların penceremize konuşu, sadece yem dilendikleri için değildir de, sürekli ordan oraya uçup durmaktan bunalmışlardır belki. -Bu kadar özgürlük de bir yere kadar, kuş da olsa insan insandır!- diyerek bizle konuşmaya çalışıyorlardır da anlamıyoruzdur.

Ağaçlar belki o kadar da bizle ilgilenmiyordur. Yok gölge olayım, aman da çiçekleneyim de insanlar beni beğensin, meyve vereyim de insanlar doysun diye kasılmıyordur. Belki sadece ve sadece sevdikleri toprağa bağlı kalmak ve sadece kendileri için yaşamak istiyorlardır. Üretince, gökyüzüne yaklaştıkça ve basitçe rüzgarla sallanınca mutlu oluyorlardır?

İnsanlar belki dünyayı anlayamadıkları için değil anlaşılmadıkları için ölüyordur. Hem de öyle ayakta nefes alırken ölüyorlardır ve onlardan başka kimse bilmiyordur bunu, çok mu saçma?

Belki gitmek isteyenler, aslında kalmayı gerçekten isteyenlerdir ama nefes alma şansları yok edildiğinden çaresizlikten gitme hikayeleri yazıp duruyorlardır. Gerçekten cesaret edemedikleri her şeye sadece dillerinde sayıkladıkları isyanların geçici rahatlamasıyla haykırıyorlardır, işte gidiyorum diye.

Belki susanlar, aptal oldukları için değil de, söyleyebilecek her şeyi söylediklerinde dahi hiçbir şeyin değişmediğini gördükleri için susuyorlardır.

Sessiz, sakin, kendi halinde bildiğiniz herkes, içinde bir deli fırtınayla başetmeye çalıştıklarından ve sizle uğraşacak halleri kalmadığından belki sizle uğraşamıyordur?

Birbirine yapışık, über mutlu, mega sevişgen sosyal medya çiftleri, birbirine gerçekten tüm ruhlarıyla bile sarılmadan uyuyorlardır ama bunu kabullenmek, rol yapmaktan daha ağır geliyordur belki. Başkalarına onaylatarak inanmak daha kolay olduğundan.

Belki göz önünde olmayan herkes, bilinenden çok daha mutludur. Kendiyle, sevdikleriyle uğraşmaktan kendilerini göstermeye vakitleri kalmıyordur. Mutlu ve sarhoş uyumak sadece daha zevklidir.

En komik, en dalgacı, en umursamaz görünene dikkat edin, belki sizin kafanıza takmadığınız her şeyi o sizin göremediğiniz her yerine takıyordur.

Belki, belki dediğimiz her şey sadece biraz yazmak içindir. Ya da bazen yazmak her zaman okunmak için değildir.

Yazar: Nihal Yuvacan