Kelebeğe övgü
İnsanlar kalplerinin kırıldıkları yerlerden yaşlanıyor, kalbin üzerindeki çizgiler, yaş alıyor. Bir klişenin aksine, seni öldürmeyen şey değil seni güldüren şey, seni güçlü kılıyor. Mutlu olduğun yerlerden gençleşip tazeleniyorsun.. Çalışmadığın yerlerden geliyor hayatın soruları, içinde yaşayan çocuk muzurca dil çıkarıyor.
Kalbinin kırıldığı yerlerden büyüyorsun. Kocaman oluyorsun. O kadar kocaman oluyorsun ki, küçücük gelen dünyana sığamıyorsun. Her yer dar geliyor.
Sen büyüdükçe, yabancılaştığın aynadaki aksin küçülüyor. Sokaklara çıktığında tanımadığın adamların ve kadınların dizlerine kadar geldiğini sanıyorsun. Belki de kayboluyorsun insanların gözbebeklerinde.
Kocaman bir kalbi, o küçücük vücuda sığdırmaya çalışmak zor geliyor. Anlayan peşinden geliyor, anlayamayan elini bırakıyor.
Kalbinin üzeri çizgili, bazı yanları kırık, bazı yanları hala yeni doğmuş gibi taze, beyazlar giymiş gibi sessiz sedasız yerinde salınıyor. Bilmediğin yarınlar için atıp tutuyor. Bazen sana küsüyor, konuşmuyor seninle.
Hayat devam ediyor… Her şey o kadar ‘zaman’la ilgili ki, zamansız yazıları bu yüzden yazdığımı farkediyorum. Duygular geniş zamanlı.. Düşünceler bu an’la ilgili olmasın istiyorum..
Şu an gökyüzünde havai fişekler patlıyor ben bunları yazarken.. Birileri bir yerde kutsadığı mutluluğunu süsleyip duyurmak için gökyüzüne birbiri ardına renkli yumruklar atıyor… Tuhaf. Benim hiç o kadar sesli mutluluklarım olmadı. Mutluluk benim için kendi şarkısını söyleyen bir kelebek gibi oradan oraya uçup gülücük saçmaktan ibaretti ve hep öyle kalsın istiyordum. Kelebek gibi hafif, renkli, gözlerin içi gülerek dünyada gezinmekten ibaret olsun istiyordum.
Bir kelebek olmak için, kocaman adamlar olmamız gerekiyordu günün sonunda. Hayatın ne garip çelişkisiydi. Kocaman oluyorduk, kocaman binalara girip büyük büyük işler yapıyor, dünyayı kurtarıyorduk. Bir küçük huzur için, bir dizi huzursuzluğa katlanıveriyorduk. Ruhlarla değil bedenlerle konuşuyorduk. Bu değişsin istiyordum.
Kalplerin üzerindeki mimik çizgileri derinleşmeden kelebek olmak gerekiyor çünkü benim için. Kısacık ömür bitmeden, gülücük saçarak dünyada gezinmek gerekiyor.
Yazar: Nihal Yuvacan