KAS=Kendini Akıllı Sananlar :)
Kendini Akıllı Sananlar, kısaca KAS dediğimiz insan türü, her yerde ve her ortamda bulunabilir, kolayca bulunduğunuz ortama sızabilirler. The Sixth Sense’de küçük Cole’un hayaletlerle ilgili olarak Bruce Willis’e söylediği gibi “They don’t see each other. They only see what they want to see. They don’t know they’re dead” formatında hayatımızda gezinmektedirler. Yani biz de Cole gibi onları görürüz ve onlar her yerdedirler, görmek istediklerini görür, aptal olduklarını bilmezler.
En büyük zaafları, bizim hiçbir şeyin farkında olmadığımızı sanmalarıdır. Örneğin siz sesinizi çıkartırsınız, karşılığında söyleyebilecekleri çok fazla şey olmadığı için anlıyor gibi görünüp kendilerince sizi idare ederler. Tam aksine, bilerek sessiz kaldığınızda da her şeyi kabullendiğinizi veya yuttuğunuzu zannederler. Her iki durumda da sizin her şeyi anladığınızı anlayabilecek kadar zekaları yoktur. Probleminizi yok saymak, en güzel kaçış ve en kolay çözümdür onlar için. İyi biriyseniz ve bunun farkındalarsa, kendilerini daha güçlü zannederler. Bir insanın hem iyi hem akıllı olabileceğini düşünmediklerinden, iyi olanı saf zannedip bunu bir avantaj olarak görürler. Tam da bu yüzden sakin atın tekmesi pek olduğunda da en çok şaşıranlar onlardır. Anlamamazlığa yatıp çok kolay sıyrılabildikleri için, kötü olan siz olursunuz. Neden mi? Çünkü başa dönersek, adı üzerinde kendilerini akıllı sanmaktadırlar.
Sizin hayatınıza, sorunlarınıza kapılarını ardına kadar açarak bakamazlar, böyle bir kapasiteleri yoktur, o derece iyi niyetleri de yoktur. Onlar o kapıların deliğinden bakar gibi bakarlar sizin hayatınıza. Sizi son yaşadığınız sorun üzerinden değerlendirirler, bir geçmişiniz olduğu ya da sizi o soruna nelerin getirdiğiyle ilgilenmezler çünkü o kadar kafa yoramazlar. Bir başka deyişle yorabilecek bir kafaları yoktur. Kendini sizin yerinize koymaya çalışma yani empati yetenekleri sıfırdır, onun yerine kolay olanı seçerek kendileriyle ya da birileriyle kıyaslamayı tercih ederler. Sizin sorunlarınıza çözüm yolu üretmeye çalışmaları, çoğu zaman gerçekten yardım etmeye çalıştıkları için değil, kendilerinin akıllı olduklarını kendilerine ve belki de size ispat etme çabasından kaynaklanıyordur.
Kendileri ufak hesaplar peşinde koştukları ama bunu kimsenin çakmadığını düşündükleri için, herkesi de kendileri gibi zannederler. Mesela siz bir şeyi direkt söylüyorsunuzdur, karşınızdaki KAS, bunun altında bir şey arar, inceden sırıtır, ardından bir şeyler mırıldanır. Farkında olmadan gerginlikle beslenir. Çünkü sizin gibi akıllı insanları hemen olmasa da bir zamanda yoldan çıkarabilecek tek şey budur, herkes bunu bilir.
Kısaca, “They don’t see each other. They only see what they want to see. They don’t know they’re dead”. Siz hayatınıza devam edin, onlar bir yerinde gitmeye zaten hep mahkumlardır. Hayatınıza hiçbir zaman tam olarak giremeyecek, hiç bir iz bırakamayacak olanlardır KAS’lar. Sakin olun, derin nefes alın, sabredin, gerekirse uzaklaşsınlar diye 3 kuluvallah bir elham okuyun:) ama genelde sanırım sabrımız onlarla denendiği için hemen gitmiyorlar.
🙂
Yazar: Nihal Yuvacan