Nihal Yuvacan

Top Menu

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • İletişim

Main Menu

  • Blog
  • Röportaj
    • Psikoloji
    • Yaşam
  • Fotoğraf Yazıları
  • Haberler
    • Kültür Sanat Haberleri
    • Psikoloji Haberleri
  • Kitaplar
    • Kitap Yorumları
    • Yeni Kitaplar
  • Fark Yaratanlar
  • Resimler
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • İletişim

logo

Header Banner

Nihal Yuvacan

  • Blog
    • Biraz konuştuk

      28/10/2020
      0
    • Korkunç bir akıllılık molası

      03/09/2020
      0
    • Pırıltıdan

      26/05/2020
      0
    • Sizin kerteriziniz kim?

      26/04/2020
      0
    • Babama

      21/04/2020
      0
    • Kavga

      29/12/2019
      0
    • Kayık

      06/07/2019
      0
    • Bırak beni böyle

      14/06/2019
      0
    • O, biz ve kendi el yapımı maskelerimiz

      05/02/2019
      0
  • Röportaj
    • Bir psikoloğun gözünden ‘Covid’li ruh hali ve toplum baskısı

      14/11/2020
      0
    • Koronavirüs döneminde psikolojimizi nasıl koruyabiliriz?

      13/08/2020
      0
    • 8 Mart felsefesi: Kadın doğulmaz, kadın olunur

      09/03/2020
      0
    • Uzman bakışıyla 'kariyer fırsatlarını yakalamak'

      23/01/2020
      0
    • Mutlu olacağınız mesleği seçtiren 40 sayfalık özel analiz!

      28/12/2019
      0
    • Çocuklar için faydalı kitaplar seçmenin püf noktaları!

      07/11/2019
      0
    • Kariyer yolunda siz hangi ayrımdasınız?

      09/08/2019
      0
    • Üniversite tercihimiz nasıl olursa bizi mutlu eder?

      21/07/2019
      0
    • Ölüm travması karşısında nasıl davranmalısınız?

      17/06/2019
      0
    • Psikoloji
    • Yaşam
  • Fotoğraf Yazıları
    • Bahar

      20/04/2022
      0
    • Kız çocuğu

      11/10/2020
      0
    • İstediğin yerde durmak

      30/01/2020
      0
    • Gerçek sevgi

      28/11/2017
      0
    • Bir resim olsaydım

      27/11/2017
      0
    • Yüzleşmek

      24/11/2017
      0
    • Siyah deniz

      13/11/2017
      0
    • İyi şeyler asla ölmez

      07/11/2017
      0
    • Kanatlarını sonuna kadar aç

      30/10/2017
      0
  • Haberler
    • Şişli’nin en büyük kitabevi açıldı, hissedarları ise sokak hayvanları!

      16/02/2020
      0
    • Hiperaktif ve üstün yetenekli çocukları neden karıştırıyoruz?

      28/12/2019
      0
    • Çocuğunuzda öğrenme güçlüğü ‘disleksi’ye işaret olabilir

      29/10/2019
      0
    • 4. Kadıköy Tiyatro Şenliği'nde hangi oyunlar var?

      11/10/2019
      0
    • Korku- Fantastik Film Festivali'ne hazır mısınız?

      10/10/2019
      0
    • Fotoğrafın öyküsünü ustasıyla yazma imkanı

      17/09/2019
      0
    • ‘Pink Floyd’ hayranları 24 Ağustos’ta Kadıköy’de

      21/08/2019
      0
    • Klasik müzikseverler ‘Bachçede Yaz Festivali’nde buluşacak

      20/08/2019
      0
    • ‘Bana Amy De’ Grand Pera'da sahneleniyor

      18/08/2019
      0
    • Kültür Sanat Haberleri
    • Psikoloji Haberleri
  • Kitaplar
    • Psikolojik İlk Yardım

      10/10/2020
      0
    • Ruhumuza iyi gelecek 2 psikolojik kitap

      05/03/2020
      0
    • Şefkat- Zorlayıcı duygu ve durumlarla yaşayabilme sanatı

      30/08/2019
      0
    • Kendiniz olmanızı engelleyen 5 yara

      22/08/2019
      0
    • Sanat, edebiyat ve bilimdeki ‘Kaos'

      27/07/2019
      0
    • Mutsuz beyaz yakalılardan ölümsüz aşklara edebiyat dizisi

      23/07/2019
      0
    • Bilime yolculuk: Neredeyse Her Şeyin Kökeni

      16/07/2019
      0
    • Düşmanlığın faydaları

      09/07/2019
      0
    • Basketbol devi Obradovic’in hayatı kitap oldu

      07/07/2019
      0
    • Kitap Yorumları
    • Yeni Kitaplar
  • Fark Yaratanlar
    • Üstün potansiyelli çocukları oyuna geri alan kaptanlar: ÜYÇAP

      28/12/2019
      0
    • Kalbi sağır olmayanlar engel tanımıyor

      07/08/2019
      0
    • Hayvanları sadece kitap alarak nasıl kurtarabilirsiniz?

      28/07/2019
      0
    • İstanbul Gönüllüleri Seferberliği

      03/07/2019
      0
  • Resimler
    • Green grass

      03/09/2020
      0
    • Aynı gökyüzünün altında

      31/12/2018
      0
    • Bekleyen kadınlar

      06/12/2018
      0
    • Zamanla dans

      13/04/2018
      0
    • Gürültülerin içinde

      13/01/2018
      0
    • Melekler

      08/11/2014
      0
    • Dalgalar

      14/09/2014
      0
    • Gölgeli kadın

      06/09/2014
      0
Blog Yazıları
Home›Blog Yazıları›Bir zeytin ağacı olmak isterdim

Bir zeytin ağacı olmak isterdim

By Nihal Yuvacan
28/12/2017
625
0
Share:

Aynı yerde uzun yıllar çalıştığım, enerjisini sevdiğim, kansere yakalandıktan sonra mücadele ettiğini uzaktan da olsa gözlemlediğim ve eşinin ona bıraktığı şiirleri okurken, birlikte güç toplamalarını umutla izlediğim Buket Aşçı Gürel’i kaybetmişiz. 2017 dileklerini yazmış geçen yılın sonunda, köşesinde.. “Her şeye rağmen umut dolu ve sadece 1 yıl daha yaşayacağını bilmeden yazmış” diye düşündüm. Sonra facebook sayfasına girdim, her ölenin arkasından yaptığım -en son ne yazmıştı, nasıldı- hüznünü kendime bile bile yaşatmaktan yine alıkoyamamıştım işte.. Gündelik milyon tane paylaşımın arasından hızlıca geçtikten sonra, “Bir zeytin ağacı olmak isterdim” cümlesini çekip koydum bir kenara.

Zeytin yetiştiriciliği ilk insanlara uzandığından, bütün ağaçların ilkiymiş zeytin ağacı. İncil’de ağaçların kendilerine kral seçmek için önce zeytin ağacına başvurduklarından bahsedilirmiş. Yunan efsanelerinde ise ölümsüzlüğü simgelermiş. Bugün kimi gerçekten ve her şeyinizle severseniz, o sizin bence bu sebeplerle zeytin ağacınızdır. İçinizde ölümsüzleşen ve ne kadar budarsanız budayın, dalları ve köküyle hayat bulan ve hayat veren, şu garip hayata attığınız biricik çalım, sizin biricik zeytin ağacınızdır.

Buket de onu gerçekten sevenler için böyleydi, sen de zaten bir zeytin ağacıydın, demek isterdim şu an.

Haberleri okumaya devam ediyordum. 22 yıldır düşünce suçundan hapishanede yatmakta olan bir yazar, -adını unuttuğumu farketmem bile buruk bir ironi- geçirdiği kalp krizinden ölmüş ve kimse bununla ilgilenmemiş.

Haberler suya yazılan yazılar gibi sürekli akıyordu. Yılbaşındaki hediye alternatiflerinden erken kutlamalara, facebook’un saçma sapan testlerine, onedio’dan -bir erkek bunları yapıyorsa ayrılmayı kesin kafaya koymuş demektir- konulu yüzbin yıldır değişmeyen, çokbilmiş ucuz kadın dergisi anekdotlarına kadar beyin durdurucu ve iç burkucu içerikler birbirleriyle karışmış, beynimizi yiyordu.. Ve ilginçtir, beynimizin yenme aşamasında ne yapacağımızı anlatan bir metne an itibarıyla erişemiyorduk.

Ben 2016’yı kişisel tarihimde bir yılı olabilecek en berbat şekilde  tamamlamış, yeni yıl coşkularının bana değmeden geçtiği bir ruh halinde 2017’e yol alıyordum geçen yıl bu zamanlar. Aslında yol almıyordum, duruyordum fakat hayat yürüme bandı gibi beni üzerine almış, istiyim veya istemiyim, varacağım yere itinayla ve zorla götürüyordu. Gözümün yaşı mı akmış, kolumu kaldıracak halim mi olmamış, hiç bana sormuyordu. Çalışmaya mecalim mi varmış veya insanlara kendimi anlatmaya gücüm kalmış mı, hiç aldırmıyordu. Hani uyusam ve günlerce uyanmasam ve uyandığımda her şey geride kalmış olsa diye bir ütopik hayal vardır ya, hayat böyle salakça nostaljik hayallerden anlamıyordu. Ben böyle moloz, böyle espri anlayışı kıt, böyle ukala ve bencil bi hayat daha görmemiştim o günlere kadar. Neyse anlatmak istediğim hayatın godoşluğu değil, bunu hepimiz yeterince biliyoruz.

Buket 2017 dileklerini anlatırken (http://www.gazetevatan.com/buket-asci-gurel-1023553-yazar-yazisi-2017-dileklerim/) sevgiye, umuda, özgürlüğe, direnmeye dair kimi güzel dileklerin arasından minik bir ifadeyi çektim kendime. Demiş ki Buket, “Bella figura yapmak. Yani güzel figür. Bazen saça takılan bir çiçek, bir parça peynirin üzerine serpilen kekik… Ne yersen, ne yaparsan ona katkıda bulunmak. Güzelin peşinde koşmak.”

Bella figura… Ne katabilirsin, kendinden belki yine kendine ve sevdiğin üçbeş insana, baktığın çiçeğe, hazırladığın sıradan sofraya. Kattıkça çoğalmaktı atladığımız. Biz kattıkça azalan taraftaydık. Kendimizden vererek birilerinin hırsını, birilerinin cebini, başka birilerinin kalbini mutlu ediyorduk ve kim gerçekten mutlu bilmiyorduk.

Ben yıllardan, yollardan ve insanlardan beklentimi tamamen sıfırlamış, 2018’e girerken ve coşkuları parti insanlarına bırakırken,  kattıkça çoğaldığımız hayatlar diliyorum umarsızca. Bu arada umarsızı umursamaz demek zannederdim ama aslında çaresiz demekmiş. Belki de çaresizlikten umursamaz olmuştur umarsız. Herneyse,

İstediğiniz yere kök saldığınız, sizi çok sevenler için bilseniz de bilmeseniz de hep ölümsüz olduğunuz, bir güzel zeytin ağacı olun işte. Yapabiliyosanız yani, deneyebiliyosanız. Denemek için bir nedeniniz varsa. Çünkü bir yerlerde vardır, biliyorum.

Ve Buket, huzurla uyu.

Yazar: Nihal Yuvacan

 

TagsBuket Aşçı Gürelzeytin ağacı
0
Shares
  • 0
  • +

Güncel

  • 20/04/2022

    Bahar

  • 14/11/2020

    Bir psikoloğun gözünden ‘Covid’li ruh hali ve toplum baskısı

  • 28/10/2020

    Biraz konuştuk

  • 11/10/2020

    Kız çocuğu

  • 10/10/2020

    Psikolojik İlk Yardım

  • Recent

  • Popular

  • Bahar

    By Nihal Yuvacan
    20/04/2022
  • Bir psikoloğun gözünden ‘Covid’li ruh hali ve toplum baskısı

    By Nihal Yuvacan
    14/11/2020
  • Biraz konuştuk

    By Nihal Yuvacan
    28/10/2020
  • Kız çocuğu

    By Nihal Yuvacan
    11/10/2020
  • Psikolojik İlk Yardım

    By Nihal Yuvacan
    10/10/2020
  • Bahar

    By Nihal Yuvacan
    20/04/2022
  • Küçükken yıldız tutanlardan mısınız?

    By Nihal Yuvacan
    27/01/2013
  • Babam & hissettiklerim

    By Nihal Yuvacan
    27/01/2013
  • Kar tanesi gibi düşerken

    By Nihal Yuvacan
    07/02/2013
  • Varlıkta da, yoklukta da

    By Nihal Yuvacan
    07/03/2013

Arşivler

Bize Ulaşın

İletmek istediğiniz bütün içerikleri, soru ve yorumları aşağıdaki mail adresinden ulaştırabilirsiniz.

info@nihalyuvacan.com

Son Yazılar

  • Bahar 20/04/2022
  • Bir psikoloğun gözünden ‘Covid’li ruh hali ve toplum baskısı 14/11/2020
  • Biraz konuştuk 28/10/2020
  • Kız çocuğu 11/10/2020
  • Psikolojik İlk Yardım 10/10/2020

Instagram

Follow us