Dinleyin
İyi şeylerin olabileceğine dair inancımı hiç durmadan sarsmaya çalışan her şeye buradan selam..
Arka arkaya gelirsiniz gelince, bunu iyi öğrendim. Ama sizin de iyi bilmenizi istediğim şeyler var.
Benim ağlamış yüzüm, bir çocuk gülüşüyle, demlenmiş bir güzel çayla, bir dost sesiyle yeniden tebessüm eder. Akşamları daha geç olmaya başladı şimdi, bununla avunabildiğimi biliyor musunuz siz mesela? Çiçekçinin önünden geçerken vitrinde gözüme kestirdiğim minik saksıdaki sarılı eflatunlu çiçeğe kafayı koyduğumu ama her iş çıkışında dükkanı kapalı bulduğum için henüz alamadığımı?
Henüz gelmeyen yarınlar için sözler biriktirdiğimi, en güzel kelimelerimi en güzel parçam için sakladığımı…
Kafamı ne kadar bozarsanız bozun, bir kitapçıya girdiğimde daha okunacak ne çok kitap, izlenecek ne kadar film, dinlenecek ne kadar müzik var, hayatta yapılacak daha ne kadar şey var diyebildiğimi?
Ağlamaktan şişmiş gözlerle de gülebildiğimi biliyor musunuz?
Kanadımı onarıp beraber uçalım diyen insanların, kanadımı kırıp kendi haline bırakanlardan çok daha fazla olduğunu mesela?
Tutun ki hayat benden vazgeçsin.. Benim ondan vazgeçmediğimi görebiliyor musunuz? Bunu yazarken dolsa da gözlerim, onlar size yenilecek gözler mi iyi bakın bakalım..
Yazar: Nihal Yuvacan